Anayasamızın 73. maddesi herkesin kamu giderlerine mali gücü nispetinde katılmak ve vergi ödemek zorunda olduğunu emretmektedir. Ancak aynı madde verginin kanuna uygun olarak salınması gerektiğini de emretmektedir. İşte buna "Verginin Kanuniliği" denir. Her vergi türünde mükelleflerin hangi oran veya hadlerden vergilendirileceği, vergiden muaf olan kişi ve kurumlar, istisna ve indirimler tahdidi olarak belirtilmiştir. Bu düzenlemelere ilave olarak bazı noktalarda özel kanunlar veya idari düzenlemelerle de uygulamanın seyri değişebilmektedir.
Verginin mükellef nazarında doğduğu noktadan, tahsiline kadar geçen bu uygulama süreçlerinin de, 213 sayılı VUK’ a (Vergi Usul Kanunu) uygun olması gerekmektedir. Uygulanan idari işlemler neticesinde ortaya çıkan tabloda, mükelleften ne kadar vergi tahsil edileceği belirlenmektedir. İdare tüm bu işlemlerin uygulanmasında, kimi zaman usul veya esasa ilişkin hatalı veya hukuka aykırı işlemler yapabilmekte, mükelleflerin bazı haklardan mahrum kalmasına sebebiyet verebilmektedir.
Bu gibi durumlarda mükellefler kimi zaman kamudan olan alacaklarını alamamakta, fazladan vergi ve cezayla karşılaşmakta, kimi zaman da kaçakçılık şüphesiyle ceza yargılamasına muhatap tutulmaktadır. Bu gibi hatalı ve hukuka aykırı işlemlerin özünde vergi mevzuatının çok geniş ve karmaşık olmasının yanında, kimi zaman sizin de bilerek veya bilmeyerek yaptığınız hatalar yatmaktadır.
Siz de vergisel temelde kamudan olan alacağınızı tam anlamıyla alamadığınızı, ödemeniz gerekenden daha fazla vergi ödemek zorunda kaldığınızı, hakkınızda hatalı bir muamele yapıldığını, hak etmediğiniz halde veya hak ettiğinizden fazla cezaya muhatap kaldığınızı, hakkınızda ceza yargılaması başlatıldığını özetle, mağduriyet yaşadığınızı düşünüyor olabilirsiniz.
İşte bu ve benzeri vergisel uyuşmazlıklarda kaliteli hizmet alabilmeniz için Vergi Departmanımız’ dan randevu alabilirsiniz.